31 Mayıs 2010 Pazartesi

Nar Natural & Regional Tadım Ve Tanışma Kahvaltısı

Güzel Bir Cumartesi Sabahında Cihangir White Mill Cafe'ye Tekrar Yolum Düştü..Bu sefer Bahçesine :) Yaz aylarında oldugumuz için açık havada Nar Ürünleri İle Güzel Bir Kahvaltı Hazırlanmış..

Sevgili İpek Özgüden Hanım'ın Davetini memnuniyetle kabul ettim.Kendisi Muhteşem biri..Hoş Sohbet Ve Güler Yüzlü..Bizleri Gülser ile Çok Güzel Karşıladı.. Ve Nar Ekibide aynı şekilde..

Soframızda Çok Önemli isimlerde vardı.Bunlardan Biri Gökçen Adar'dı..Kendisi çok hoşsohbet ve eğlenceli aynı zamanda çok bilgili güzel yemek hikayeleri olan biri..Google'de daha detaylı çalışmalarına bakabilirsiniz..

Böyle Usta ile tanıştığım için çok mutlu oldum.Hatta beraber Taksim yollarına yürüdük.Bol Bol muhabbet ettik.

Ayrıca NAR’ın lezzet ve kültürü danışmanı Araştırmacı Yazar Gökçen Adar..

Kahvaltı çok güzel,bol sohbetli ve bol lezzetli geçti..Özellikle doğal ortamda yeşillikler içinde kahvaltı etmek NAR'ın Konseptine uyuyordu veçok keyifli idi..
Tüm Nar Ekibi,Dilşad Hanım Bizleri çok güzel ağırladılar..
Nar ürünleri gerçekten çok lezzetli..Zeytinyağ çeşitleri biribirinden güzel..Reçelleri Harika..Lokum Muhteşem..Kelimelerle anlatamam tatmanız lazım..

Nar ürünlerini Geleneksel olanla doğal olanı bir arada sunan NAR’ın reçel ve marmelat çeşitlerini , şık ve özel ambalajlarında diğer organik ve doğal ürünleri ile birlikte; NAR Gourmet internet sitesi http://www.nargourmet.com/ , ATÜ Duty Free / İstanbul Atatürk Havalimanı, Cihangir Antre Gourmet, Maslak Mutfak Sanatları Akademisi / Material, İstinye Park Peynir / İstinye Park, Swiss Gourmet / İstanbul, Swiss Gourmet / İzmir, Etiler – Kavacık - Kemerburgaz Şütte’lerde bulabilirsiniz…

Biraz Sizlere NAR'dan Bahsetmek,hakkında paylaşımlar yapmak istiyorum..

Zeytinyağından organik ekşi ve sirke çeşitlerine, organik pekmez çeşitlerinden reçel ve marmelat çeşitlerine, akide şekerinden lokuma geçmişin, kültürümüzün geleneksel lezzetlerini günümüze taşımak misyonu ile 2009 yılında Good Foods, Inc tarafından kurulan NAR Natural & Regional’ın Kahvaltı Soframızda Good Foods, Inc. Genel Müdürü Samir Bayraktar; markanın hedeflerini, değerlerini, felsefesini paylaştı.
Samir Bayraktar, NAR’ın hedefinin bölgeselliğe ve yerel çeşitlere önem vererek her yıl yenileyecekleri ve genişletecekleri ürün gamı ile farklı lezzetler arayan lezzet tutkunlarına en iyi kalitede hizmet vermek olduğunu belirtirken hem yurt içinde hem yurt dışında farklı projelerle de gündeme geleceklerini aktardı. Bayraktar toplantıda yaptığı sunumda: “Farklı bölgelerden ve farklı çeşit zeytin bahçelerinden gelen değişik aroma ve tatlardaki zeytinyağı koleksiyonu, organik sirke, ekşi ve pekmez setleri, baharat-zeytinyağı eşleşmeleri, ikramlık reçel ve marmelatları, geleneksel Türk lokumu ve akide şekeri koleksiyonu ile NAR; Anadolu lezzetlerini, geleneklerini ve tükenmekte olan üretim deneyimini koruma altına alarak markalaştırmayı hedefliyor. İsmini ve anlamlarını Natural & Regional (doğal ve bölgesel) kelimelerinden alan NAR; Anadolu'nun doğal ve bölgesel ürünlerini, bu ürünlerin saflığına, özelliğine ve kültürüne yakışan üretim ve paketleme anlayışıyla sunuyor. NAR'ın özel seçimi ve kontrolü altında tamamen doğal ve organik koşullarda ekilen, bakımı yapılan, bölgesine göre ayrı ayrı toplanan ve işlenen ürünler, öz değerlerine yakışır, zevkli ve farklı ambalajları ile Anadolu kokan bir değer kazanıyor. Her bölgenin kendine has doğal ve geleneksel ürünlerinden zevk alanlar ve bu zevki paylaşmayı sevenler için yepyeni bir marka NAR. Balıkesir'den Mersin'e Aydın'dan Hatay'a, Tekirdağ'dan Mardin'e Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde özel olarak yetiştirilen o bölgelere has ürünleri dünyaya tanıtmak amacıyla kurulmuş olan NAR 'ın öz kaynağı; benzersiz doğasıyla bu ürünleri yetiştiren zengin ve çeşitli Anadolu toprağı ve iklimi ile sağlıklı Akdeniz mutfak kültürü... NAR'ın doğal, bölgesel ve geleneksel değerlerle hazırlanan gurme koleksiyonu, Anadolu'nun kendine has bölgelerinde var olan özel ekim bahçelerinde ve tesislerinde tamamen doğal ve organik koşullarda yetiştirilen ürünlerden hazırlanmasından dolayı sunumlarıyla olduğu kadar lezzetleri ile de dikkat çektiğini söyledi..



NAR, Anadolu’nun doğal ve bölgesel ürünlerini, bu ürünlerin saflığına, özelliğine ve değerine yakışan bir üretim ve paketleme anlayışıyla sunuyor .Benzersiz doğasıyla bu ürünleri yetiştiren zengin ve çeşitli Anadolu toprağı ve iklimi sağlıklı Akdeniz mutfak kültürünün öz kaynağı . NAR’ın özel seçimi ve kontrolü altında tamamen doğal ve organik koşullarda ekilen, bakımı yapılan, bölgesine göre ayrı ayrı toplanan ve işlenen ürünler, öz değerlerine yakışır, zevkli ve farklı ambalajları ile Anadolu kokan bir verbeni kazanıyor. Doğanın her bölgeye has ürünlerinden zevk alanlar ve bu zevki paylaşmayı sevenler için NAR...

FOTOMODELİMİZ GÜLSER :)
Gurmeyemek blogunun sahibi Gülser'cim Sağolsun bana konu mankeni oldu :) Ve Bu Güzen Tadım ve Tanışma Gününü Kahvaltı Sonrasında NAR Lokum ve Akide Şekerlerimizle Türk Kahvesi Eşliğinde Sonlandırdık :)

Daha Sonra Taksim'e Gülser ile çıkarak,birlikte Her Yöreden Gelen Sergi Çadılarını Gezerek,Taksim Sokaklarında Dolaşıp Bir yerde mola verip Frappe'lerimizi içip soluklanarak Akşam Saatlerine yakın bir saatte evlerimize dönerek Bitirdik..

Bu güzel Gün için İpek Hanım'a Ve Tüm Nar Ekibine Teşekkür Ederim..Yeniden Görüşmek Dileğiyle Sizleri diğer günün fotografları ile bırakıyorum..

Sevgiler..

Sonraki Post : Pazar Günü SMN Barilla Etkinliği





http://www.nargourmet.com/







Ray Gurme & Yemek Şöleni Yarışması Ve Benden Haberler

Merhabalar..

Biliyorum bu sıralar bir kaç gün aralarla ihmal eder oldum blogumu.İnanın bende bu durumdan memnun değilim ama koşturmacalar zamanımı kısıtlıyor hatta yetmiyor :) Yapılcak İşler Projeler Askıya Kaldırdım Bir Süre..Yeni Sezonu Bekliyor..Hani dizi sezonu açılır ya aynen onun gibi :)

Aslında çok gelişmeler var ama hangisinden bahsedeceğim bilmiyorum.O nedenle ben bu hafta gerçekleşen son durum ve paylaşımlardan bahsedeyim..

Geçtiğimiz Ay Ki Bir Teklif İle Ray GURME dergisinde yazmaya başladım ..Sanırım Haziran Sayısında Çıkıcak..

Ve Bir Yarışmada yarışacak 10 kişi Olarak Finalist Seçilmişim.Yarışma Bostancı GREEN PARK OTEL 'de Gerçekleşecek.İsteyen davetiye alıp beni izlemeye gelebilir :) Anadolu Yakasındaki Lions Gruplarının Sosyal Yardımlaşma Projesidir.

Ana sponsor CP Piliç olmak üzere co-sponsorlar Sırma Fındıkyağı, Kütahya Porselen, Öztiryakiler-Blanco’nun yanı sıra ABC Bulgur, Vinkara Şarapları, Philips, Filiz Makarna, Algida gibi ünlü markaların da katılımıyla 2 Haziran Çarşamba günü, İstanbul Bostancı Green Park Hotel’de gerçekleşecek.

Ünlü sanatçı, gurme ve profesyonellerden oluşacak bir jüriye yemeklerimizi beğendirmeye çalışıcaz :)

Herkesi Bekleriz :)

Yemek Şöleni yalnızca bir yarışma değil. Aynı zamanda çeşitli gösteriler, aktiviteler, mini konserler ve seminerler ile gün boyu eğelencenin devam ettiği dev bir organizasyon. Bu yıl da katılımcılar, eğlenceden bol bol nasiplerini alacaklar. Yarışmaya katılan tüm yarışmacı ve izleyiciler, keyifli vakit geçirip eğlenirken, davetiye alıp katılarak korunmaya muhtaç çocuklara katkı sağlayacak bir projeye de büyük destek sağlamış olacaklar.

Bana Şans Dileyin Arkadaşlar..Dualarınızı Eksik Etmeyin..

Ve Hafta Sonu..

Hafta sonum dolu dolu geçti kısa zaman sonra ilgili postlar gelicek :)

Cumartesi Nar Gourmet Tadım Ve Tanışma Kahvaltısına Davetliydim.Sevgili İpek Hanım'ın Daveti ile..Cihangirde Daha öncedende gittiğim White Mill Cafe'de İdi Toplantı..Harika Geçti..Detaylar Bir Dahaki Postta..

Ve Pazar Günü İse,

SMN Tat Merkezinde Barilla Etkinliğindeydim.Yine Keyifli ve Bol Lezzetli Bir Vakit Geçirdim :)Hemde Bu Sefer Kızım Ve Annemle :)

Bununla ilgili detaylı postumda ilerleyen günlerde gelicek...

Ve Artık Dinlenme Zamanı..

Eşimin 25 günlük İzninin 15 Gününü Kullanmaya Haziran Sonuna Kadar Tatil Yapmaya Karar Verdik..Nasipse İzmir,Aydın-Didim,Bodrum,Kuşadası,Ürkmez,Seferihisar Civarlarına gidicez..
Eee biraz dinleneyim değilmi ? :)

Geçen Sene'de Tatil Fotograflarımı yayınlamıştım.İnşallah yine güzel hem lezzetli hemde manzaları kareler çekerim..

Yine Geçen yılki otelimize gidicez İnşallah :) Caprice Sarayına.. Caprice en rahat ettiğim yerlerden biri..Sanıldığı gibi bir yerde değil..Gayet insanların eğlendiği,güzel vakit geçirdiği bir yer.. Yine videolarla eğlenceleri yayınlamıştım geçen yıl :)

Buarada Caprice'nin 7 Yıldızlı Oteli Geliyor İstanbul Bayrampaşa Forum İstanbul Yakınında.. CAPRİCE GOLD.. 29 Mayıs 2012 de açılacak inşallah :)

İkinci Tatilimi İse Temmuzda Yapıcam Nasipse..

Yeni Sezona Hazırlanıcam :) Malum heryerde sezon okullar açılınca açılıyor..

Sinemalar bile sezonu O zaman açıyor :) İnsanlar Tatilden Dönüyor..Yaz Bitiyor ve Yine Evlerinde vakit geçiriyor ( Çalışmayanlar için)

Neyse ben sözüçok uzatmadan yeni postları hazırlayayım :)) Bekleyiniz :)=

28 Mayıs 2010 Cuma

KOTANYİ BAHARATLARI HAKKINDA..


Kotanyi ile market raflarında karşılaştım ama yeni bir marka olduğu için denememiştim.Daha sonra Kotanyi'nin medya ve internet danışmanlığını yapan Mert Bey'den bir mail aldım.Bana Kotanyi tr sitesini ve ürünler hakkında güzel bilgiler verdi.
Uzun zaman geçti aslında gecikmiş bir post oldu anlatmak için ama ürünler elime geçince anladım ki Kotanyi Şahane..Kokusu,Aromaları Doğal..Sadece baharat değil Pane harçları,Kebap Harçları,Zeytin Harçları ve çok ilginç baharatları mevcut..


Eylül 2009 itibariyle Türkiye pazarına giriş yapmış olan Kotanyi Baharatları birinci yılına yaklaşırken ürünlerini severek alan tüketicilerinin karşısına yepyeni kampanylarla karşılıyor.
Avrupa’nın baharat sektöründe en büyük iki markasından biri olan Avusturya’da pazarın yüzde 80′ine, Macaristan’da ise yüzde 60′ına sahip bulunan ve dünyada 18 dilde baharat üreten Avusturya merkezli Kotanyi markası 66 çeşit baharat ürünüyle Türkiye’ye geldi. Avrupa’da 128 yıllık bir geçmişe sahip olan Kotanyi, aynı zamanda Türk pul biberini de Avrupa pazarına taşımayı amaçlıyor.


Tarihimiz



Hikayemiz – İlham ve tutkunun birleşimi


“Kotányi”nin hikayesi meraklı ve genç bir adamın tutkusu ve onun egzotik lezzet dünyalarını keşfetmekten aldığı hazla başlar. Mümkün olduğu kadar çok insanla paylaşmak istediği bir tutkuyla: Janos Kotányi’nin koca dünyayı tek kişinin mutfağına sığdırma hayali hala geçerli. Hoş kokulu otların ve baharatların ayak izlerini takip edin- gelin ve bize katılın, yüzyıllar arasında bir yolculuğa çıkın.


„Fikirleriniz büyük olmak zorunda değildir, sadece dünyayı değiştirmek zorundadır“


(Janos Kotányi – Hazzı keşfe çıkan adamın öyküsü)

Janos Kotányi çocukluğunda – her ne kadar sadece zihninde olsa da - dünyanın birçok uzak yerini gezdi, yabancı ülkelerin seslerini, kokularını ve yemeklerini hayal etti. Bütün dünyayı evine sığdırmanın hayalini kurdu – genç kaşif egzotik otların ve baharatların çeşitliliğinden etkilenmişti. Fakat eski tarih kitaplarının içine sıkışıp kalmak ya da atlasta öylece gezmek yerine kararını çoktan vermişti: 1881 yılında memleketi Szeged’de bir kırmızı biber imalathanesi kurdu. Böylelikle “Kotányi” şirketi de doğmuş oldu. Lezzetleri ve kokuları tanımaya susamış bu genç adam, kendi tarlalarından elde ettiği tatlı biberleri kendi elleriyle işlemeye başladı. Bunu yaparken de sadece kendisinin bildiği bir sır olan özel tarifini kullandı.
Janos’un nefis kırmızı biber çeşitleri Viyana’yı bir anda adeta fethetmişti: 1884 yılında Döbling semtinde ilk Kotanyi şubesi açıldı ve hemen kısa bir süre sonra seçkinci Viyana halkı bu meşhur kırmızı biberin yanı sıra enfes Cognac’a, Macar likörlerine ve Bilrothstrasse’deki diğer lezzetlere erişim imkanı buldu. Kırmızı biberin tazeliği ve lezzeti sayesinde Kotanyi “Sarayın Baş Erzakçısı” görevine getirildi.
Genç adama çeşni ticaretindeki vizyonunu görme konusunda cesareti ve merakının yanı sıra biraz da şansı yardım etti. Yirminci yüzyıldaki hızlı ekonomik gelişim şirketin çabukça yükselmesine yardımcı oldu. Janos yine akıllıca ve ileriyi görerek yatırım yaptı: Szeged’deki halihazırda ünlü kırmızı biber imalathanesine ek olarak bir baharat imalathanesi açtı ve egzotik mutfak dünyalarını insanın kendi mutfağında tanıması fikrini Budapeşte, Berlin, Münih, Boston ve New York gibi şehirlere yaydı.


Kuşak Değişimi – Ailenin on yıllarboyunca şirket üzerindeki etkisi


Janos Kotányi’nin vizyonu çocukları tarafından devam ettirildi: 1925’te Hans Kotányi şirketin başına geçmişti. Ekonomik durgunluk ve II. Dünya Savaşı nedeniyle yaşanan zorluklara rağmen şirketi başarılı şekilde yönetti ve bu sayede Kotányi, Paris’te bir yemek fuarında 50. Uluslar arası ödülünü aldı. Hans Kotányi tüm enerjisini babasının hayalini gerçekleştirmek için kullanmıştı: ister amatör, ister profesyonel aşçı olsun, herkes dünyanın her yerinden gelen otları ve baharatları mutfağında kullanmalıydı.
1950’lerde Hedwig ve kardeşi Friedrich şirketi modernizmle tanıştırdı. İkisi de dedelerinin felsefesini izlediler ve daha fazla insanın güzel lezzetler ve çeşnilerden ilham alabilmesi için çok sayıda yeni şube açtılar. Temel fikir olan mutfakta yaratıcılık tüm ekonomik faktörlere rağmen hala geçerliydi ve bu fikir yeni ve ilginç birçok ürünle taçlandırılmıştı.
1981 şirketin tarihi için önemli olan bir başka yıldı: Talihsiz nedenlerden dolayı 24 yaşındaki Erwin Kotányi şirket yönetiminde amcasının yerini almak zorunda kaldı. Viyana Üniversitesi İşletme Bölümü’nü henüz bitirmiş olan Erwin, lezzete olan tutkusu ve bağlılığı ile şirketi uluslar arası seviyeye taşıdı.

Güvene dayalı kalite


Kuruluş yıllarındaki vizyondan cesaret alan firmanın şimdiki temel hedeflerinden biri de modernleşmedir. Kotányi 1980'lerde modern kırmızı biber dolum makinesini kullanmaya başlayan ilk şirketlerden biriydi. Kotányi, miras olarak aldığı geleneksel kimliğiyle birlikte, üretim süreçlerine getirdiği teknik yenilikler ile modern, trendleri belirleyen ve çağa ayak uydurmayı başarabilen bir kuruluştur. Ancak Janos'un gizli tarifi hala aynı!


Şirket gittikçe büyümektedir - yeni yönetim binası 1989'da Aşağı Avusturya'da yer alan Weinviertel'e bağlı küçük bir kasaba olan Wolkersdorf'da kurulmuştur. Bu aynı zamanda dünyanın en modern baharat tesisinin kuruluşu anlamına gelmektedir. Janos Kotányi'nin ruhu hala yaşıyor - 150 kadar çalışan her gün sevgi, tutku ve sadakatle paketlere sadece en iyi ürünlerin girmesine özen gösteriyor.


Janos Kotányi'nin ürünlerin hep en yüksek kalitede olmasına gösterdiği özen gibi, bugün de Kotányi'de maksimum kaliteyi sağlamak amaçlı testler yapılmaktadır: Kotányi kalite programını Mayıs 2003'te gıda ticaretinde önemli bir belge olan ISO sertifikasını alarak kanıtlamıştır


Şirket, daha da yüksek standartlar elde etmek için 2005'te IFS sertifikasına layık görülmüştür. Bu uluslararası gıda standardı ürünün güvenilirliğini ve kalitesini geliştirmeyi hedeflemektedir.


Uluslararası uyum - Yeni bir yüzyıla doğru


AB'deki genişlemeyi önceden gören ve kurucusunun öncü ruhunu takip eden Kotányi, 1980'lerde Letonya ve Litvanya'nın yanı sıra Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Romanya, Slovenya ve Slovakya gibi ülkelere yatırımlar yaptı.Zamanla Sırbistan, Bulgaristan, Bosna-Hersek ve Ukrayna gibi diğer güneydoğu Avrupa pazarları da bu yatırımlara dahil edildi. Ayrıca Kotanyi'nin büyük başarısı Almanya, İtalya ve Rusya'ya da yayıldı.


Kotányi'nin yüksek kaliteli ürünleri dünyada Çin'de bir okul restoranından Slovenya'daki bir otelin aşçısının çeşni rafına, Avusturya'da evinizin mutfağına kadar birçok yerde, sayısız ülkede bulunabilir.
Bir coşku olarak başlayan bu fikir - Janos Kotányi'nin verdiği ilham sayesinde - dünyadaki amatör ve profesyonel aşçıları birbirine bağlayan bir tutku kaynağı haline gelmiştir. Siz de bu coşkudan esinlenin!

Şirketle ilgili daha ayrıntılı bilgi basın bölümümüzde rakamlar ve şekillerle verilmiştir.


KOTANYİ'NİN HAKKINDA

İlhamla pişirin, Tutlu ile Yaşayın.

Her şey 1881 yılında Janos Kotányi ve Paprika ile başladı. Kısa zamanda dünya’nın her yanından gelen üstün baharat ve otlarla büyüdü – işte bu bizim gerçek tutkumuz. Bugün olduğu gibi. İnsanlara baharatlarımızla, yaratıcı yemekler yapmaları için ilham veriyor, hayatlarına zevk ve tutku katıyoruz. Farklı ülkeler ve kültürler zamanla farklı ihtiyaçlar, lezzetler ve alışkanlıklar geliştirmişlerdir. Çünkü kişiye ve yiyeceklerden aldıkları hazza odaklandığımız için, öncelikli odak noktamız her zaman: mümkün olan en iyi tadı sunmaktır. Yediklerimiz, Bölgesel geleneklerimizde bulunan köklü alışkanlıklardır. Bu konuda adaletli olabilmek için 20 farklı ülke için 4500 parça ürünümüz bulunmaktadır. Her ürünümüz sizleri Dünya lezzetlerini keşfetmek için ön yargısız ve çeşitlilik içeren bir davettir.
“Dünya üzerinde bulunan baharatların en iyilerini seçmek benim için çok özel bir uğraşıdır”.

27 Mayıs 2010 Perşembe

Jacobs Monarch ile Sohbet Şahane & Deryal Baykal İle Bir Gün


Merhabalar;

Biliyorum biraz gecikmiş bir post oldu..Gelen yorumlar ve mailler günü anlatmamı istiyordu ama maalesef ancak fırsat bulabildim..Zehracım özellikle senin için mümkün mertebe artık yayına alayım dedim :))

Geçtiğimiz günlerde Jacobs Şahane Sohbet Şahane Sloganı altında evimizde bir Sohbet ve İkram Günü Gerçekleştirdik..

Yukarıdaki menüye bakmayın bi o kadar daha menü dolapta bizi bekliyordu Yok Yoktu günümüzde :)) Ama o yoğunluktan ancak bu kadar fotograflayabildim :) Örneğin Çikolatalı Fransız Kekim Sonradan gelmeyi bekliyordu :) Tiramisu v.s

Sevgili Derya Baykal Ve Programında Hobi Sanatları ile ilgili güzel şeyler yapan Sibel Hanım ile birlikte konuk oldular bize :) Gelirkende bol bol jacobs Kahveler getirdiler bize..Güzel bir Kavanoz önlüğüyle birlikte..Derya hanım ve sibel Hanım'ın kendi elleriyle yaptığı..

Derya hanım ayrıca komşumuzmuş yeni haberim oldu :) Evinden bizim evi görüyormuş buda çok güzel bir tesadüf oldu :)

Öyle sıcak ve bizden biri gibi ki onunla olmak çok keyifli idi.Yani nasıl anlatayım belkide çekimlerin bu kadar rahat geçmesi onun toparlayıcı ve gülümseyen yüzü sayesinde oldu..Tabii dediğim gibi Berna Hanım,Derya Hanım,Mert Bey,Şehnaz Hanım Ve Tüm Arka ekibide unutmamak lazım..Hepsi çok iyi ve düşünceli idiler :) Onlara buradan tekrar teşekkür etmek istiyorum..

Sohbetimiz ve ikramlarımız eşliğinde Jacobs Kahvelerimizi yudumladık..Bol bol kahkaha atıp eğlendik :)
Bu güzel anı ölümsüzleştirmek için Kayda alındık :) Sohbet gerçekten çok keyifli idi :) Derya hanım biz bayanlara olan desteğinden bahsetti :) İnşallah yeni sürprizlerimizde olabilir :)

İkindi vakti başlayıp 22:00 saatlerinde herşey bitmiş idi :) Bu güzel günde birde konuklarım vardı Sevgili Özlem ve Gönül..
Ve Kamera Arkasında yer alan güler yüzlerini bizden eksik etmeyen yaklaşık 20 kişiye çook çok Teşekkür Ediyorum..

Şimdi Soracaksınız Çekimler ne zaman yayınlanacak..Tahminen bu Pazartesi 90 saniye olarak yayınlanabilir.Ama sohbetin devamı ve uzun şekli Jacobs'un kendi sitesinde ilerleyen zamanlarda yayınlanacak..Yayınlandığı zaman size hemen haber ederim :) Merak Etmeyin :)


Ayrıca Gönül Kıymalı Buzluk Böreği ve Özlemcimde Nutellalı Kurabiye ile Bu Güzel Lezzetleri Gün Toplantımıza yapıp getirdikleri ve katıldıkları için Teşekkür Ederim..

Şimdilik Benden Bu Kadar hoşçakalın :)

Kiremitte Kaşarlı Mantarlı Tavuk Güveç


Çok lezzetli bir tarif sırasını bekliyordu..Hemen önceliği verdim tarifime :) İnanılmaz bu lezzete varmak istiyorsanız mutlaka deneyin derim ..

Malzemeler (6 kişilik)

500 gr.Piliç Bonfile
500 gr.Mantar
500 gr.Doğranmış Domates  (Ben Yazdan kalma Domates Konservemi Kullandım)
1 Adet Soğan
1 Yemek Kaşığı Yonca Domates Salçası
2 Adet Sivri Biber
Kotanyi Karabiber
Tuz
1 çay bardağı Yonca Ayçiçek yağı

Üzeri İçin;

250 gr. Rendelenmiş Kaşar Peyniri
Kotanyi Pulbiber


Hazırlanışı;

Soğanlar minik minik doğranır ve sıvıyağda sotelenir.Ardından Minik doğranmış sivri biber,Domates salçası kavrulur.Mantarlar ve julyan usulu doğranmış tavuk etlerimiz ilave edilir ve sotelenir.En son Domateslerimiz ve baharat,tuz ilave edilerek kendi bıraktığı suyu çekmeye yakın kalaya kadar pişirilir.
6 adet kiremit güveç kaplarına yemeğimiz pay edilir.Üzerlerine rendelenmiş kaşar peyniri ve pulbiber serpilerek önceden ısıtılmış 200 derece fırına verilir.Üzeri biraz kızarana kadar ve kaşar peynirler eriyene kadar bekletilir.Ve sıcak olarak servis edilir.Afiyet Olsun..

Dolmabahçe Et Ve Kebap'ın Mutfağına Girdim..

DAHA ÖNCEDENDE BAHSETMİŞTİM.PAZARTESİ GÜNÜ CEVAHİR AVM'DE ARKADAŞLARIMLA KAHVE DÜNYASINDA BULUŞTUM.KAHVE DÜNYASINDAN ÇIKIŞTA HER ZAMANKİ GİBİ DOLMABAHÇE ET VE KEBAP'A UĞRADIM.
HABERSİZ GİTTİĞİM İÇİN CİHANGİR BEY YOKTU,DAHA SONRA GELDİLER..
YEMEĞİMİZİ YEDİK,İÇTİK DERKEN CİHANGİR BEY'E BU KADAR SİZİ BEĞENİYORUZ AMA BİRDE MUTFAĞINIZI GÖRMEK İSTERİM DEDİM.
İTİRAF ETMEM GEREKİRSE HABERSİZ GİTTİĞİM İÇİN KABUL ETMEYECEĞİNİ,MÜSAHİT OLMADIKLARINI SÖYLEYECEĞİNİ DÜŞÜNDÜM.Kİ HER ZAMAN TEMİZLİĞİYLE ÖVÜNEN BİRİ OLMASINA KARŞIN YİNEDE HAZIRLIKSIZ YAKALANMIŞLARDI :) DİYE DÜŞÜNDÜM..

CİHANGİR BEY AKSİNE TABİİ NE ZAMAN İSTERSENİZ BİZ HEP MÜSAHİTİZ DEDİ.HEMEN KALKTIK 2 DK SONRA İMALATHANE MUTFAKLARINDAYDIK.

GİTTİĞİMİZDE ÇALIŞANLAR ZEYTİNYAĞLI DOLMALAR YAPIYORLARDI :) SAÇLARINDA VE KOLLARINDA BONELER..HERYER PIRIL PIRILDI :) BİR EVİN MUTFAĞINDAN BİLE BELKİ DAHA TEMİZDİ..
ŞAŞIRDIM DOĞRUSU BU KADAR TEMİZİNİ BEKLEMİYORDUM.YEMEK YAPILMIŞ VE HAZIRLARKEN BU KADAR TOPLU VE TEMİZ MUTFAK BENİ HAKİKATEN ŞAŞIRTTI..
SEBZELERİNİ SAKLADIKLARI SOĞUK HAVA DOLAPLARINA BAKTIM.ET PEYNİR V.S DOLAPLARINA BAKTIM PIRIL PIRIL TERTEMİZDİ.

KURU EŞYA DEPOSUNDA BAKLİYATLAR ÇELİK KASA İÇERİSİNDEYDİ.MUTFAKTA BAHARATLAR YİNE ÇELİK KASALAR İÇİERİSİNDEYDİ.KULLANDIKLARI YAĞ,SALÇA V.S HERŞEY ÇOK KALİTELİ VE BİLİNEN MARKALARDI.
BOL BOL TEMİZLİK MADDELERİ VARDI.KISACASI TERTEMİZDİ GÖNÜL RAHATLIĞIYLA YEMEK YİYEBİLİRSİNİZ..
EN ÖNEMLİSİ KAPLAR KACAKLAR ALET ERDAVATLAR KEPÇELER SÜZGEÇLER TENCERELER TERTEMİZDİ KALAYLANMIŞ GİBİ..HAMUR YOĞURMA ALETİ,SOĞAN DOĞRAMA ALETLERİ TERTEMİZDİ.
BU HİJYENİK BAŞARILARINDAN DOLAYI DOLMABAHÇE ET VE KEBAP RESTAURANTI TEBRİK EDİYORUM..TABİİ CİHANGİR BEY'İN YILLARCA BÜYÜK FİRMALARDA HİZMET SEKTÖRÜNDE ÇALIŞMASI,BU İŞE GÖNÜL VERMESİ VE BUNUN EĞİTİMİNİ ALMASIDA BU İŞİ BU KADAR PROFESYONEL YAPMASININ GÖSTERGESİDİR.
VELHASIL ARKADAŞLAR DOLMABAHÇE ET VE KEBAPTA CEVAHİR AVM'NİN 5.KATINDA GÖNÜL RAHATLIĞIYLA YEMEKLERİNİZİ YİYEBİLİRSİNİZ..DETAYLI FOTOGRAFLAR AŞAĞIDADIR..
ZEYTİNYAĞLI DOLMA İÇ HARCINA BAKIN..MALZEMELERİ FISTIKLARI BOL BOL HİÇ BİR MASRAFTAN KAÇINILMAMIŞ..

SİNEK KOVUCU BİLE DÜŞÜNÜLMÜŞ

İMALATHANE ŞARTLARI KOYULMUŞ,BUZDOLAPLARI TERTEMİZ PIRIL PIRIL..

26 Mayıs 2010 Çarşamba

Hafta Sonu Ve Hafta Başından Görüntüler..



Artık hangisini yayınlayacağımı şaşırdım : ) Bazılarını es geçiyorum :) Örneğin Yılın ilk Mangal Partisi Ailece..Emirgan Korusu piknikleri..Taksimdeki Gezi Ve Eğlencelerimiz :) Kaldı arkalarda :) Kusura bakmayın emi arkadaşlarım yetişemiyorum yayınlayamıyorum..

Bu haftayı es geçmeyim dedim sıcağı sıcağına yayınlayayım..Pazar günü Yeniköy Villa Park ta güzel bir kahvaltı ardından şirin fotolar çektim :) Kısmen Paylaşıyorum Doğasını :) Balık Tezgahını :)

Ardından Koştur Koştur Kadıköy'e Ordan Panasonic ve Photoworld Sponsorluğunda Cadde Bostan Kültür Merkezindeki Davet Etkinliğine :) Katıldık.
Nilgünle Beraber Gittik.Fotograf Seminerine :) Hocamız Murat Gür'ün güzel anlatımıyla Güzel bilgiler öğrendik.Çok güzel fotograf hikayeleri dinledik.

Daha sonra kendimizi Nilgün'le Bağdat Caddesi sokaklarında dolaşırken bulduk :) Bir yerde oturup yemek yedik.Alışveriş Yaptık.Tekrar Kadıköy İskelesine Dönüp Denize Karşı Çaylarımızı yudumladık..
Pazartesi ise Eski Anne Bebek Forum arkadaşlarımın daveti ile Cevahir Avm Kahve Dünyasında buluştuk.Yedik içtik güldük eğlendik :)

Kısmen Fotograflıyorum..Yeni Yayınlarda Görüşmek Üzere.. Süprizler Bekliyor Olucak Sizleri :)

Suat Güzey İle Röportaj - YEMEK YEMEYİ SEVERİM YAPMAYI DEĞİL..!


DAHA ELİT BİR SEMTTE OTURMAK İSTİYORUM,TEMİZLİK YAPAN BİR KADININ PORTAKAL KASASINI 5.KATTAN ATMAYACAĞI..

Bu sözler Suat Güzey'e Ait..Geçtiğimiz hafta bizi evinde konuk edip,ağırladığı,Oyuncu ve Sunucu Sevgili Suat Güzey'in Evindeydik.. Kendisiyle keyifli ve eğlenceli bir röportaj gerçekleştirdik.Çok sıcak ve samimi içten biri.. Şimdi Sohbetimizin detaylarına geçelim..

EVLİLİKTEN KAÇABİLDİĞİM KADAR KAÇTIM..

Degisiktatlar.com : Merhaba Suat Bey.. Öncelikle sizi biraz tanıyabilirmiyiz?


Suat Güzey : Tabii..1965 yılında Ankara'da dogdum.
Lise den sonra 1992 de Ankara'nın ilk özel radyosu Gün Fm açılana dek hayatımı pazarlama yaparak kazandım.
Mikrofonla tanıştıgımda bir firmanın satış müdürüydüm.
O büyü beni benden aldı.Haber sunmaya başladım amadaha sonra bana çok sınırlı geldi.
Sonuçta kendinden birşey katamadığınız bir iş..
Saha sonra 07.00 - 12.00 arası sabah programı hazırlamaya ve sunmaya başladım.
Buna zamanla bir de gece programı eklendi.
1997 de Genç Tv yeni açılmıştı ve gelen bir teklifle Mambo isimli programı yapmaya başladım.Böyle Devam Etti..


Degisiktatlar.com : Peki Başka Bir Konuya Geçelim,Sporla ilgilenir misiniz?


Suat Güzey : 1.5 senedir düzenli olarak bir spor merkezine gidiyorum.


Degisiktatlar.com : Oturduğunuz yer İstanbulun En işlek yerlerinden biri,Semtinizden memnun musunuz?


Suat Güzey : Lokasyon olarak merkezi bir yerde bulunduğum için çok memnunum ama insanlarından memnun değilim.


Değişiktatlar.com : Peki hangi semtte oturmak isterdiniz?


Suat Güzey : Ortaköy’de bir vadide oturmak istiyorum.


Degisiktatlar.com : İnsanlardan uzakta mı yoksa daha sosyal bir bölümünde mi oturmak istiyorsunuz?

Suat Güzey : Benim için izole olmak önemli. Yaşadığım yerdeki problemlerden biri bütün korna seslerini, trafik ve duyarsız insanların karmaşasını duyabildiğim bir yer. Daha sessiz ve daha elit bir yerde oturmak istiyorum. Bir sorun olduğunda daha medeni insanlarla muhatap olmak istiyorum. Zaten daha medeni bir yerde yaşadığın zaman, yaşadığın sorunlar da daha medeni sorunlar oluyor. Mesela temizlik yapan bir kadın portakal kasasını 5. kattan aşağıya atmıyor.


Degisiktatlar.com : Portakal Kasası aşağı atmak? Sanırım böyle bişey yaşadınız ?


Suat Güzey : Hiç girmesek o konuya..


Degisiktatlar.com : Merak ettim doğrusu,eminim benim gibi merak edenler vardır anlatmak istermisiniz?


Suat Güzey : Yaşadıgım mahallenin insanlarıyla ilgili hoş olmayan bir anı sadece..


Degisiktatlar.com : Kötü ve Komik bir anı belli ki..


Suat Güzey : Trajikomik


Değişiktatlar.com : 45 yaşındasınız ve bu yaşa kadar evlenmediniz. Bunun nedeni nedir?


Suat Güzey : Çünkü evliliğe çok idealist bakıyorum ve çok fazla şey bekliyorum. Ben insanların evliliği doğru uygulamadığını düşünüyorum. Evliliğin gerçek anlamda ne olduğunun bilincine varmadan evlendiklerini düşünüyorum. Sadece evlenmiş olmak için evlenip mutsuz hayatlar kurmak yerine, idealindeki evliliği yapıp mutlu olmayı ya da bu zamanın gelmesini beklemeyi tercih ediyorum.


Degisiktatlar.com : Evlilik için zamanının gelmesini bekliyorum diyorsunuz.. Zaman yaklaştımı? Varmı bir aday ?


Suat Güzey : İki gün sonra ya da iki yıl sonra bilemeyiz ki..


Degisiktatlar.com : Hani derler ya erkekler evlilikten kaçar sizce doğrumu?


Suat Güzey : Kaçabildigim kadar kaçtım..

Degisiktatlar.com : Çocuk özlemi Varmı Peki?


Suat Güzey : Pek sayılmaz.


Degisiktatlar.com : Anlaşılan hayatı bağımsızca yaşamayı seviyoruz..


Suat Güzey : Hayat yaşanmaya ve sevilmeye o kadar deger ki..


Degisiktatlar.com : Yalnız Yaşıyorsunuz Zor Olmuyormu ? Ev İşleri , Yemek V.S ?

Suat Güzey : Alışkınım ve seviyorum yemek dışında..
Yemegide dışarıda hallediyoruım.


Degisiktatlar.com : Yemek Demişken Mutfakla Aranız Nasıl?

Suat Güzey : Yok..Yemeyi severim yapmayı degil :)) (Gülüşmeler)


Degisiktatlar.com : En çok hangi yemeği seversiniz? Sağlıklı Beslenme hakkında neler düşünüyorsunuz?


Suat Güzey : Karnıyarık , Biber Dolması , Patates oturtması çok severim.
Sağlığıma çok özen gösterdigim söylenemez.

Degisiktatlar.com : Bayağı sağlıklı besleniyormuşsunuz anladık :)  ( Gülüşmeler )
Daha önceden başka hangi mesleklerle meşgul oldunuz?


Suat Güzey : Bir şirkette satış müdürlüğü yaptım.

Degisiktatlar.com : Kamera oyunculuğunu mu, tiyatro oyunculuğunu mu tercih edersiniz?

Suat Güzey : Bir kere tiyatro deneyimim oldu. Tiyatroda yaşanan hazzın ve değerin daha büyük olduğunu biliyorum ama televizyonu tercih ederim.


Degisiktatlar.com : Neden televizyon?


Suat Güzey : Televizyon dünyası daha eğlenceli bir şey. Daha renkli ve mozaik olarak daha zengin kendini daha fazla ortaya koyan bir iş. Dizi benim ikinci tercihim, ben program yapmayı daha çok seven biriyim.


Degisiktatlar.com : En son Dolu Dizgin Yıllarda Uzun Bir Süre İzledik Sizi? Yeni Bir Dizi yada Sinema Filmi Projeniz Varmı?


Suat Güzey : Tv programı istiyorum,ve bunun için görüşmelerim sürüyor.
Tabii ki diziye hayır demem ama,öncelikli istegim program sunmak..


Degisiktatlar.com : Desenize yeni sezonda sizi bol bol görücez


Suat Güzey : Diyorum :))


Degisiktatlar.com : Yapmak istediğiniz başka bir meslek var mı?

Suat Güzey : Bir Cafe açmak istiyorum. İnsanların sıcak ve rahat ettiği, kendilerini iyi hissettikleri çok şeker bir cafe açmak istiyorum.


Degisiktatlar.com : Cafe açmak istiyorum diyorsunuz ama yemekle aranız yok.Bu nasıl olucak? Biraz Deneyim Gerekmez mi ?


Suat Güzey : Ehh mutfaga ben girmeyecegim :) (Gülüşmeler)
Ama iyi bir işletmeci olmak için,öncelikle iyi bir müşteri olmak gerektigini düşünüyorum.
Bunu gözlemleyecek ve iyi bir işletmeden beklentilerin neler olacagını belirlemek için yetecek kadar iyi bir müşteriyim.


Degisiktatlar.com : Sinemaya karşı olan ilginiz nasıldır?

Suat Güzey : İyi bir seyirci olmaya çalışıyorum. Bol bol film izliyorum.


Degisiktatlar.com : Sevdiğiniz ve örnek aldığınız oyuncu var mı?

Suat Güzey : Yok ama her oyuncuyu izlerken bir şeyler öğrenmeye çalışırım.


Degisiktatlar.com : Sizi en çok etkileyen Sinema filmi hangisi dersek ?

Suat Güzey : Babam ve Oğlum


Degisiktatlar : Bugünkü Türk sineması ve geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Suat Güzey : Ticaret yapacaksan iki tane alternatifin vardır. Ya para kazanmak için, ya da tatmin olmak için yaparsın. Para kazanmak için hedef kitlene göre film yapmalısın. Eğer kendini tatmin etmek için yapıyorsan para kazanmak gibi bir derdin yoktur hoşuna giden filmi yaparsın. Bir ülkenin eğitim ve kültür seviyesini ne kadar yüksek tutarsan, o ülkeye sunacağın film de o kadar kaliteli olur. Eğer Türkiye’de eğitim alanında bir reform yaşanmazsa sinemamız için parlak bir gelecek göremiyorum.


Degisiktatlar.com : Oyuncu olmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?


Suat Güzey : Neden oyuncu olmak istediğini iyice düşünsün. Bu mesleğe aşık mı, içinde o ateşi hissediyor mu önce ona baksın. Eğer yoksa hiç bulaşmasın. Mümkünse eğitsinler kendilerini. Oyunculuk dersleri alsınlar bu işe öyle başlasınlar.


Degisiktatlar.com : Son olarak Bizlere söylemek istediğiniz bir şey varmı?


Suat Güzey : Sizleri seviyorum ve genç kuşaga çok inanıyorum.


Degisiktatlar.com : Sizde maşallah genç sayılırsınız yaşınızı hiç göstermiyorsunuz.


Suat Güzey : Şşşt aramızda kalsın olur mu sır olarak ( Gülüşmeler)

Degisiktatlar.com : Bu güzel Röportaj Ve Sohbet için, bu keyifli vakti bize ayırdığınız için Teşekkür Ederim.İyi Akşamlar..


Suat Güzey : Rica ederim. İyi akşamlar :)

24 Mayıs 2010 Pazartesi

Kubbe Karaorman Pastası

Merhaba Arkadaşlar;

Keyifli Günlerin ardından yeniden buradayım..

Güzel bir Hafta Sonu Ve Hafta Başı..

Sevgili Celebi74 Nilgün ile Geçtiğimiz Pazar Günü Güzel Bir Fotogrtaf Eğitim Seminerine Davetli İdik..

Caddebostan Bagdat Caddesi Sokaklarında Kadıköy İskelesinde Uzunca Dolaştık eğitimde öğrendiklerimizi hayata geçirdik :)

Bugün ise eski anne bebek forum arkadaşlarım sağolsun beni unutmamışlar etkinliklerine davet ettiler Cevahir Avm Kahve Dünyasında Buluştuk Güzel bir gün geçirdik..

Detaylar ilerleyen yazılarımda gelecek :)

Ve Her zamanki gibi gittik mi Dolmabahçe Et Ve Kebap'a uğramadan olmaz..

Yemek için tek mekanım :)

Ama gittiğimde beni bir sürpriz bekliyordu :)

Tesadüf üzere Takipcilerimden biriyle karşılaştım.Sitemden görüp,benim fikirlerime önem veren ve giden o kadar ziyaretci varmış ki buradan hepinize çok teşekkür ediyorum :) Dolmabahçe Et Ve Kebap Sahipleri Ve Saygıdeğer Burçin Bey bunları bana iletiyorlar :) Haberdarım sizlerden :)

Ve Yine Gelecek Yazımda ne olucak dersiniz?

Bir Röportajdan bahsetmiştim..Ünlü Bir Konuğumuz olucak :)))

Bitmedi..

Hani dedim ya gitmişken Dolmabahçe et ve kebap'a uğradım..

Cihangir Bey'e Mutfağınız imalathanenizi görmek istiyorum dediğimde açıkçası şuan uygun değil v.s gibi bir bahane bekliyordum..

Hemen Cevahire çok yakın 3 dk lık mesafede olan imalathane..

Cihangir bey'in cevabı çok netti biz her zaman uygunuz istedğiniz zaman görebilirsiniz..

Ama bir şey yakalarsam çekerim dedim herşeyi çekip yayınlayabilirsiniz biz kendimizden eminiz dedi.O zaman şimdi görmek isterim dedim .

Anında kalktık 2-3 dk yürüdükten sonra imalathanedeydik..

Açıkcası bir panik bir telaş dağınıklık yemek artığı yada bulaşık bekliyordum.

Gittiğimde mekan pırıl pırıl idi..

Çalışanlar ise dolma yapıyorlardı hiç bir telaş içerisinde değillerdi..

Bununla ilgili detaylarda ayrı bir postta gelecek..

Şimdi Gelelim Kızımın 19 Mayıs'taki Doğum günü için yaptığım pastaya..

Normalde Düz şekillerde yapılan Karaorman Pastasını bu sefer ben kubbe şeklinde denemek istedim ve çok hoş oldu..

Sizlere bu tarifi denemenizi tavsiye ederim..




Malzemeler;

Pandispanyası için ;



4 yumurta


1 su bardağı toz şeker


1.5 su bardağı un


1/2 paket kabartma tozu


1 paket vanilya


3 yemek kaşığı kakao


Yarım çay bardağı su

Hazırlanışı
Yumurta ve şekeri derin bir çırpma kabında mikser ile en az 5 dakika çırpalım. Sırasıyla Tüm malzemeleri ekleyip tekrar karıştıralım. En son kakaoyu ekleyip karışıma yedirelim. 180 derece ısıtığımız fırınımızda pandispanyamızı 30 dakika pişirelim. (26 cm'lik çember veya kelepçeli kalıp kullanınız)


Pandispanyamız piştikten sonra soğutmaya bırakalım.
Krema için ;


500 ml süt


2 adet yumurta sarısı


 1/2 su bardağı toz şeker


1 çorba kaşığı


1 çorba kaşığı

1 poşet sade Kremşanti

Kremanın Hazırlanışı;
Sütümüzü bir küçük tencereye alıp kaynatalım. Yumurta sarısı, şeker, un ve nişastayı ayrı bir kapta karıştıralım. Üzerine sütten çok az döküp malzemeleri iyice karıştırarak eritelim. Daha sonra kalan sütü üzerine döküp devamlı karıştırarak pişirelim. Soğuktan sonra kremşantiyide ekleyerek çırpalım.


Diğer malzemeler ;

2 paket kremşanti

1 su bardağı Soğuk Süt

1 su bardağı dondurulmuş yada taze vişne

1  çay bardağı vişne suyu


50 gr.Bitter Çikolata

Pastamızın Hazırlanışı;

Pandispanyamızın ikiye bölelim. En alt kısmını büyük çukur bir kaseye yerleştirelim.(Çukur kaseyi pastayı kolay çıkarmak için aliminyum folya yada streç film ile kaplayınız)Vişne suyusuyu ile ıslatalım. Daha sonra üzerine hazırladığımız pastacı kremasının yarısını içerisine dolduralım. Kremanın üzerine vişne taneleri serpiştirelim. Diğer kalan kremayıda vişnelerin üzerine dökelim.Daha sonra kekin diğer yarısını kenarlarından yuvarlar şekilde 2 cm içeriden ufaltarak keselim ki pastamıza kapak oluştuıralım.Kesilen ve ufaltılan daire kekimizi derin çukur kalıp içerisindeki kek ve kremanın üzerini kapatalım.1 gece dolapta bekletelim.
1 gece bekleyen pastamızı ters çevirerek kalıptan çıkaralım.Üzerine 2 paket kremşati ve 1 bardak soğuk sütle çırpılmış kremşantiden kaplayalım.
Son olarak çikolatayı büyük bir bıçak yada rende yardımıyla üzerinden tıraşlıyarak ince ince şekiller çıkaralım. Bu çıkardığımız çikolata kırıklarını pastamızın üzerine ve yanlarına ve üzerine serpelim.Ve vişne taneleriyle süsleyerek dolabımızda dinlendirelim. 3-4 saat dinlendikten sonra servis edelim.Afiyet Olsun..

22 Mayıs 2010 Cumartesi

1 Kahvaltı ,1 Akşam Sofrası


Yaklaşık 1 aydır bekleyen bir post..

Geçtiğimiz ay Eltimlere gitmiştik.Ne tuhaf bir kelime elti :) Arkadaşım diyeyim :)Evlendiğinden beri İlk Defa gidebildik malum biraz uzak yol..Alalacele bir sofra hazırladık kendisi bebek bekliyor :) Fazla detaya girmeden birşeyler hazırladık :) Güzel bir akşam yemeği yedik hepberaber..
Ertesi Gün Birde Kahvaltı Hazırladık.Sanırım Herkes O Kadar Açtıki Kahvaltı Sofrasını Görüntüleyemedim,Fırsatta Olmadı :=)

Yukarıdaki fotografta o günden kalan eser :)


Yukarıdaki Sofrada Annemlere uğradığımda hazırlanmış henüz sıcak menüleri fırından ve ocaktan inmemiş iken çekilmiş bir klasik kahvaltı sofrası :)

Bu Fotograflarla Haftayı Bitiriyorum :)

Herkese İyi Hafta Sonları :)

EDİT : Not: Yemek Takımını Soranlar için Markası Kütahya Porselen :) Yorumlarda Detay Vardır.